Zaman, düşen bir yaprak gibidir, sadece rüzgarın yönünü belirler.

Çünkü her şey aynı anda olur, her şey birbirine karışır, her şey birbirine girer.

Hayat, ne tam olarak başlıyor ne de sona eriyor, sadece bir dizi an var.

Hayatınızın sonuna kadar bir yolculuktasınız; başlangıcı, ortası ve sonu olan bir yolculuk.

Zaman, sadece bir şeyleri unutturur, gerçeği değil. Gerçeği hatırlamak, asıl zor olanıdır.

Hayat, bir film şeridi gibidir. İzlemeye başladığın an, sonu gelmeyen bir yolculuğa çıkarsın.

Hatırlamak, hatırlatmak gibidir; her an yeniden başlamak gibidir.

Zaman, sonsuzluğa yuvarlanıp giderken, kaybolup gideriz.

Yarın, dün olduğunda, bugün ne yapmam gerektiğini biliyorum.

Zaman, karanlığı aydınlatan mum gibidir.

Geceleyin gündüz gibiydi, gündüzse gece.

Zamanla yarışmanın bir anlamı yok. Zaman, sadece farklı bir şekilde geçer.